27 Mayıs 2013 Pazartesi

Ne denedim ne düşündüm

Ben inanırım ki hayatta benim kendime verdiğim zararı başkaca bir insanın bana vermesi imkansız. Mesela saçlarıma ettiğim zulüm yüzünden kesin cehennemde yanıcam çünkü o caaanım saçlarımı zilyon kez yaktım. Ayşe Arman modelini denedim, evde kendim röfle yapmaya kalktım akabinde mavi siyah yaptım. Çıtçıttır postiştir  artık sezonun modası neyse hiçbirşeyden eksik kalmadım. (Ayşe Arman saçlarının öyle dik dik durması için fön çektiriyor ya ha işte benim gerek kalmıyordu) Yaklaşık 4 yıldır kahverengi. Bazen kuaföre boyatıyorum bazen mesela evde daralmışsam kendim boyuyorum. ( Loreal' in kadife kahvesi renk olarak harika ama saçı biraz kurutuyor ama Syoss un şuan adını hatırlamadığım aynı tonlardaki boyasını daha çok beğendim) Evet mevzu saç olunca bir bilirkişi olabilirim ve yeni çıkan her ürünü deneyebilirim anlayacağınız. Down Under Naturals Argan Yağlı serisi ile de yaklaşık iki ay önce böyle tanıştım. Ürün hemen hemen her blogger tarafından kullanılmış ve beğenilmişti. Ahanda dedim belki yıpranan saçlarımı düzeltir. Tabi ki hemen gittim Watsons dan aldım. (Ama Gratis' te daha ucuzdu.) Tüm ürünler şuan hatırlamıyorum ama 85TL falan tuttu. Ürün Argan Yağlı olmasına rağmen saçlarımı inanılmaz kuruttu. Hatta şöyle söyleyeyim  hani saç kremini durularken saçlar kendiliğinden akar gider ya ha işte bu seri de maalesef bu olmuyor. Saç maskesinde dahi olmuyor. Vallahi nedendir anlamadım. Ama siz de alacaksınız önce testerlarını alın. Ben aldıktan sonra çıkmış. Bir daha kesinlikle almam. Loreal kırılma karşıtı serisine ya da Pantene e geri dönücem. Bir tane daha çıkmış gördüm reklamlarını ama gaza gelmem bu sefer. Öyle işte panpişler bugünlük bu kadar :D


22 Mayıs 2013 Çarşamba

Cannes Film Festivalinin Perde Arkası

Size bilmediğiniz hiçbirşey anlatmayacağım. Ama başlık sanki oradaymışım da gizli dedikodular verecekmişim  efekti yarattığından tıklanma rekoru kıracak diye ümit ediyorum. Panpalar aradan bir aydan fazla zaman geçmiş yazmayalı ama inanın adeta bir yarış atı gibi adeta bir öss öğrencisi bir sbs annesi gibi haldır haldır koşturuyorum. Tabi ki şikayetim yok çünkü iş demek para demek o da olmadı bereket demek. Neyse bu çalışkan hanım anne triplerinden sonra belirtmeden geçemeyeceğim ki ekmek mayalıyorum artık. Nereden çıktı ben bu işe nasıl bulaştım hiçbir fikrim yok. Eve yorgun argın gelip kendimi bir koltuktan diğerine atarken aaahh yeter be deyip gecenin 11de mayaladım ilkini. Evdekiler de çok beğendiler.(Gerçekten beğendiler mi onlara sarmayayaım diye öyle mi dediler bilmiyorum artık ama hepsi bitti) Neyse panpa güller gelelim başlığa Cannes Film Festivaline. Bence bu sene çok sönüktü. Tek ilgimi çeken Nicole Kidman' ın jüri üyeleri arasında en uzun olması sebebiyle ortaya çıkan komik görüntüydü. Bir ara tam ortaya geçti ki anne kaz gibi oldu. Ha kırmızı halıdan birde Hülya Avşar geçti bu yıl ki bence çok sıradan bir elbiseydi. Şıklık dekolte ile doğru orantılı değil maalesef.

Azıcık kilo alsa diycem ki ahanda Afrodit gerçekmiş. Tavrı bakışı duruşu hele hele ki kıyafeti özgüveni harika. Yalnız geçen gün instagram da elinde poşet uyuşturucu var diye iddia etmişler kendisini kınamadım değil. 

"Less is more" hayaldi gerçek oldu. 

İLk bakışta Tülin Şahin sandım. Yüzünden dolayı değil hem de direk elbise seçiminden dolayı. Tarzları da mı aynı oldu nooldu. Yetmez ama evet diyorum. 

Sıradan.

Boyun bir seksen olur bu pozu verirsin, yada bu elbiseyi ancak o zaman böyle özgüvenle taşırsın. Bence boyunu inanılmaz kısa göstermiş.

Biri kınayı getirsin kaynanaya söyleyin altını hazırlasın.

Bu da çok sıradan. 

İlk bakışta sevemedim ama genel olarak kötü değil. sanki bilemiyorum ya.

Aha bence çok güzel. Allı pullu diye değil vallahi. Yaka kısmına duruşuna bayıldım. 

Ben sevdim etek boyu Julianne ile aynı olmasına rağmen bu göze batmıyor en azından 

Ben buna öldüm bittim aşık oldum. Yarı transparan elbiselere oldum olası bayılırım zaten ama ten rengi ile elbisenin renginin uyumuna elbisenin genel aurasına bayıl bayıl bayıldım. Rüzgar bile torpil geçmiş baksanıza 

Bir kokteylde bir açılışta belki de festival ayol geldiğin. Bu sefer less is worst bence yaniiiii

Önünde zaten birşey yok. Olay sırtta. Sac ve makyajını kesinlikle daha çok sevdim.